Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Rapor almak doğru mu yanlış mı
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2
Ben önce bir prf kbb uzmanına muayane oldum.Kitap okuttu ve %26 konuşma sorunum var diye rapor yazdı.Bu raporla belediyenin rehberlik merkezine gidip oradaki psikolog tarafından görüşmeye alındım.Bana 2 yıl geçerli bir rapor verdiler.Doktorun kendisinin sorumlu olduğu bir merkezde terapist tarafından terapi aldım(6 ay).Haftada kaç saat gittiğimi şu an hatırlayamadım :/ama ilerleme olmadığı için bıraktırdılar.Memurlukta sorun cıkacağını sanmıyorum.Zaten alımlarda sözlü olarak mülakat yapılıyor orada belli oluyor.
(27/11/2016, 17:57)PetraS demiş ki: [ -> ]Merhaba Ayhan bey,
ben bir sistem karşılaştırması yapmak istemiyorum, zaten bizim sistemimiz sizinkinden iyidir gibi bir şey kesinlikle iddia etmiyorum yani yanlış anlaşılmasın.

Sadece bilginiz olsun diye biraz açıklamak istiyorum.
Kekemelik bizde diğer bazı engeller veya dezavantajlar gibi özel koruma gerektiren bir şey olarak görülüyor. Benim çocukluğumda var olan 'konuşma bozukluğu olan çocuklar için özel okul' tipi okullar bizde birkaç yıldır çoğu yerde kalktı. Eskiden de gönderme zorunluluğu yoktu, herşey anne-babada biterdi. Örneğin babam beni göndermek isterken annem kesin kez karşıydı, o nedenle de gönderilmedim.

Ama diğer çocuklara göre bir çeşit dezavantajı olan çocuklar bizde rapor alırsa belli ödevlerden muaf tutulur, yerine yedek ödevler yaparlar. Örneğin kekeme bir çocuk sözlü sunum yerine yazılı bir sunum hazırlar veya sınıfta diğer çocukların yanında sesli okumak yerine evde kendi kendine okurken sesini banda kaydeder, hocasına verir. Veya bilindiği gibi kekemeler koro halinde konuşurken kekelemiyorlar, o halde kekeme çocuk hep bir veya iki sınıf arkadaşıyla birlikte sesli okuma yapar.

Yedek ödevlerin sınırı yoktur yani anlaşılan öğretmen çocuğu tamamen muaf tutmaz, sadece kekemelik dolayısıyla diğer çocuklarla yarışamadığı ödevlerde bir kolaylık sağlanır. Bu durum okul kayıtlarına geçer ama ileride hiçbir şekilde çocuğa olumsuz bir biçimde geri dönmez.

Bizde de birçok öğrenci rapor almaktan çekiniyor. Çekinmelerinin nedeni aslında sadece bürokrasidir. Git şu doktora görün, havale fişi al, filan kuruma git, standart testten geç vs. Ama 'böyle bir kanun vardır ve bize kolaylık sağlamazsanız oğlum/kızım için rapor alabilirim' demek bile isteksiz bir öğretmeni yola getirir.

Örneğin Kekemelik Federasyonu olarak katıldığımız Eğitim Fuarı gibi etkinliklerde hem öğretmenleri hem anne-babaları broşür dağıtarak bilgilendiririz çünkü her öğretmen veya veli böyle bir kanunun olduğunu bilmeyebilir veya bu kanunun sadece disleksi gibi konularda uygulandığını zannedebilir.

Rapor alan çocuklar genellikle uluslararası alanda kabul görmüş Stuttering Severity İnstrument testinden geçiyor. Yani uzman çocuklarla iki-üç cümle konuşarak 'evet bu çocuk kekemedir' veya 'bu çocukta bir şey yok' demez. Herşey tam standart bir testle belgelenir, zaten böyle bir test vasıtasıyla olası bir terapide elde edilen sonuçlar da daha iyi saptanabilir.

Eğer sorularınız varsa buyurun.
Petra


Sevgili Petra Hanım,
bu yazdıklarınızın bazılarını biliyordum yalnız sınıfta başka öğrenciyle okuttuklarını ve yazılı sunum olduğunu bilmiyordum. Okuduktan sonra Almanya'ya gitme düşüncemin ne kadar da doğru olduğunu, kekemelere gerçekten hak ettikleri gibi hak verdiklerinden dolayı mutlu oldum. Türkiye'de lisanstan yeni mezun oldum ve Almanyaya gitmeyi düşünüyorum. 16 yıllık eğitim hayatımdan sonra böyle sınıfta gördüğüm zulüme ve kendi gençliğime acıyorum yeni farketmem de bayağı kötü. Almanya'da meslek eğitimi de araştırdım ve bu meslek eğitimi için kurumlara sorularımı yönelttim hepsinden kekemeliğimin sorun olmayacağı cevabını aldım. Burda kaç defa intiharın eşiğinden döndüm inanamazsınız çünkü insanlar sizi işe bile almıyor engelli personel çalıştırıyorlar onlar da minimum %40 belki 50 rapora sahip insanlar. Kekemelik bir engel olarak görünmüyor, insanlar filmlerde alay ediyor, fıkralar dönüyor ortada gayet doğal bir şeymiş gibi çok canice şeyler var.
Birçok insan ekonomik anlamda daha rahat yaşamak için gidiyor yalnız ben gerçekten beni gerçekten gören bir yerde yaşamak istiyorum. Kekeme olduğum için iş başvurularımın reddedildiği bir yerde değil.

Rapor almak konusunda devlet memurluğunda belli bir engel üstü engeliniz varsa engelliler için sınav var kpss gibi ona giriyorsunuz. Ancak kekemelik gibi engel olarak görülmeyen engellerde bu oran yüzde 40 a çıkmadığı için malesef almıyorlar. Yani hiç konuşamamanız lazım öyle kişilere bile vermiyorlar tanıdığım bir kişi alamamıştı raporu. Polis veya asker olmak isterseniz o basit engel tabi ki de karşısına çıkar çocuğun yalnız diğer devlet memurluklarında sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyorum.
Rapor almak doğru veya yanlış derken. Bir şeyi unutuyorsunuz. O da şu ki; rapor sizin durumunuzu belgeleyen , kanunların size verdiği hakkı kullanmanızı sağlayan iyi bir etkendir. Küçük yaştaki çocuklara verilen ram bazlı raporlara daha çok değinmişsiniz. bunun da kötü yanı yoktur. zaten çocuğun terapi alması lazımsa bu raporu alarak ücretsiz terapi alacaktır. zaten ramlarda da terapist olmuyormuş. keşke olsa
Bu konuda kimse kesin bilgiye sahip değil mi ? Kesin bilgi nerden ögrenilebilir acaba. 2 yıl sonra rapor tekrar alınmazsada cocuklarım gelecegini engeller mi yani. Polis yada asker olamaz mı. Sağlık bakanlığından bilgi alınabilir mi
Psikiyatrik bir sorun varsa reddedilme oranı yüksektir ve daha önce sağlık raporu da alacağı için reddedilme oranı yüksek ama kekemelik olarak konusma düzeyinde azalma ve karsısındaki özgüvenli durusu bunu etkiler.Bu gibi alımlarda psikolog da olduğu için her şey onlara bağlıdır.Yani askerlik,polislik,gardiyan vb mesleklerde kekemelik,pelteklik,göz durumu vs şartları vardır ama konusma olarak her şey kendi konusmasını kontrol etmesine bağlıdır.Birkaç yıl terapi gidip hala düzelmemişse ki belirli yaştan sonra düzelmesi zorlasıyor.Sadece bunu kontrol ederek bu gibi mesleklere başvurabilir.Senin kekemelik raporun var daha önce terapi almışsın başvuru yapamazsın diye bir şey söz konusu değil.
Sayfa: 1 2