Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Kekemelikte aşınma etkisi!
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Merhaba arkadaşlar!

Kekemelik çok basit yöntemlerle kısa süreli etkilenebilir, hatta yok edilebilir. Bunun bazı örnekleri şu (deneyebilirsiniz, belki de denemişsinizdir)
  • ses tonunu veya melodisini değiştirmek, şive konuşmak
  • diyafram nefesiyle konuşmak
  • ritimli, uzatmalı konuşmak
  • muska yaptırarak bunun faydasına inanmak
Ancak bütün bunların olumsuz bir yan etkisi vardır: normale dönünce genellikle aşınma etkisine tabidir. Yani yöntemi ne kadar dikkatli kullanırsam kullanayım artık fayda etmez.

Normal konuşanların anlam veremediği nokta da odur. Ve kısa süreli düzelme sağlayan metotların da yanılgısı oradadır.
Adam kekemelik merkezi açmış, kekemeliği 10 günde çözeceğine söz veriyor. Ve haklıdır. On gün sonra kekemelik diye bir şey kalmıyor.

Kekeme birey de seviniyor, kurtuldum bu beladan diyor. Meğerse evine, yaşadığı ortama döndüğü zaman bütün egzersizleri sabah öğlen akşam titizlikle uyguladığı halde kekemelik bir felaket gibi geri geliyor. Hocasına sorunca o da: 'yeterince çalışmadın' diyor. Kendi kendini suçlamaya başlıyor. Doğrudur, 'ben filan gün düğüne gittim de çalışamadım, falan gün yoldaydım da çalışamadım' diyor, suçu kendinde arıyor.

Sizin FB grubundaki bazı paylaşımlarda yakındığınız nokta da o sanırım. Halbuki ne alaka!
Binlerce kekemede on yıllar içerisinde yapılan tüm çalışmalar bu tür yöntemlerin aşınma etkisine tabi olduğunu göstermiştir.
Araştırmacılar - ki Van Riper, Sheehan, McGuire vs. gibi çoğu kekeme olduğundan bu etkileri hem kendilerinde, hem de danışanlarında izlemiştir - bu yöntemleri terk ederek KALICI bir çözüm aramaya başladılar.

Öncelikle şu varsayımdan hareket etmek gerekir: Kekemelik belli bir yaştan sonra (16-18 gibi) devam ediyorsa KALICIdır. Kekemeliğin geçmesi, kaybolması anlamında %100 çözüm vaadetmek gayri ciddidir ve yanıltıcıdır. Resmen kekemelerin duygu ve gururlarıyla oynamak anlamına geliyor.
Sözümü gerekçelendirmem gerekmiyor, kekemeyim çünkü. Çoğunuz bunu kendi deneyimlerinizde gördünüz, bana hak vereceksiniz.
ÇÖZÜM deyince öncelikle kavramı tanımlamak gerekir.

Hedefinizi yeni, farklı belirleyeceksiniz. Ben kekemeliğimi dizginlemek istiyorum. Kekemeliğimin beni kontrol etmesini değil de ben kekemeliğimi kontrol etmek istiyorum. Bu da kekemeliğin KALICI olduğunu kabul etmekten geçiyor. Esas o zaman kalıcı çözümler de mümkündür.

İşin ilginç tarafı - ki bu yöntemi öğrenen, uygulayan hemen hepsi bunu ifade ediyor - duyarsızlaştırma teknikleriyle bloktan korku azalıp hatta kaybolunca blok sayısı ve şiddeti da azalır. Ve kalan bloklar her zaman her yerde kullanışlı tekniklerle çözülebilir. Utanmadan, telaşlanmadan. Birey kekemeliğinin çözümünün kendisinde olduğunu anladıktan ve kendi kekemeliğine karşı olan tutumunu tamamen değiştirdikten sonra yani kekemeliğine olumlu baktıktan sonra bu da artık aşınma etkisine tabi değildir.

O yüzden şu ana kadar duyarsızlaştırmayı bir unsur olarak terapiye dahil eden (Van Riper, McGuire gibi programlar) geliştirilen en etkili yöntemler olarak algılanıyor. Amaç hiç kekelememek değil (ki zaten gerçek dışıdır) de daha hafif, daha az ve daha cazip kekelemek ve sosyal ve iş hayatına her yönüyle katılabilmek!
Yeni bakış açılarına varma umuduyla hepinize başarılar dilerim!
Selamlar
Petra
Paylaşım için teşekürker petra abla