03/05/2017, 11:32
Merhaba arkadaşlar,
videoda gördüğünüz adam kekemeliğini nasıl yendiğini anlatıyor.
Sözler İngilizce olduğundan size Türkçe çevirisini burada yazılı olarak sunuyoruz (Emre Kıyak'a teşekkürler)
(Aranızda film kesiminden anlayan varsa belki Türkçe sözleri İngilizce sözlerin üzerine monte edebilir?)
Çeviri: (by Emre Kıyak)
10 yıl boyunca tercihen sustum, çünkü gerçekten kötü bir kekemeliğim vardı. Bu demek oluyor ki; konuşmaktan kaçındım, saklandım ve konuşmamayı garantiye almak için her türlü numarayı yaptım. İnsanlar benim zeki olmadığımı ve dilsiz olduğumu düşündüler ve okuldaki adım “Dilsiz Peter” idi.
Kekemeliğimin çok kötü olmasıyla bazen 1 kelimeyi çıkarmak 1 dk veya daha fazla zaman alıyordu.
Liseye kayıt olurken, okuldaki görevli hüsrana uğradı ve kağıt parçası- kalemi uzatıp, formu kendin doldur dedi. Bu durum, benim şunu farkına varmamı sağladı: Yazarak adama her türlü bilgiyi verebildim, bu uzun sürmedi ve üzerimde bir baskı olmadı, ayrıca onun için de daha kolaydı. İşte bu, tercihen susmaya başladığım zamandı.
Başından beri insanlar bana yapamazsın dedi. Yeteri kadar iyi değilsin dedi. Hatta üniversite yılları boyunca bazı öğretmenlerim “Peter işini nasıl yapacaksın, konuşmuyorsun?” diye bana sordular. Tıbbi bilim adamı olarak çalışırken bile, işyerinde bana iki kurala uymamı söylediler. Birincisi: telefonlara cevap verme. İkincisi: hastanede kimseyle konuşma!
Ve Peter konuşmadı, düğününde bile.
Babam doğru düzgün bir adamdı ve herşeyi düzgün bir şekilde yapmak isterdi. Ve bana dedi ki: düğününde konuşma yapmalısın. Bende bu durumda dedim ki: Bak baba, düğünü iptal edeceğiz.
Şansa bakın ki, Papaz soğukkanlıydı ve dedi ki; “Bak Peter yapacağımız şey: ben sana “Peter Violet’i eşin olarak kabul ediyormusun diye soracağım” ve sen sadece “evet” diyeceksin, eğer diyemezsen de sadece kafa sallayacaksın.”
Şimdi geriye bakarak diyorum ki; evlilik sözünü söyleyecek cesaretimin olmaması, bir bahaneydi bunu farkediyorum.. Ama işte o zaman bunu anlamalısınız ki bu varlığını sürdüren bir şey idi. Yaşam veya Ölüm idi.
Ve burada görmediğiniz şeyler var. “Suyun altındakiler, buzdağının görünmeyen kısmı”. Bunlar korku, kaygı, aşağılama duygusu, utanma, mahcubiyet, kaçınma.
Konuşma terapimi aldığımda, konuşma kas ve teknikleriyle uğraştım, bu bahsettiğim korkuyla uğraşmadım ve kendimi sevmeyi , kendimi kekeme olarak kabul etmeyi öğrenmemiştim.
Hayatımızda sağa mı sola mı gideceğimizden emin olmadığımız bir dönüm noktasına gelebiliriz. Hayatta bardağı taşıran noktalar vardır. Bu noktalardan biri babamın cenazesindeydi. Babamın anma konuşmasını ben yapmaya karar verdim ve bu hayatımda ilk defa ayakta ve bir grup insana konuşma yaptığım andı.41 yaşındaydım. Babamın anma konuşmasını yaparken, orada 2 adam gördüm. Babam çok güzel bir hayat yaşadı ve halk içinde takdir edilen bir liderdi. Ve İnsanlar babamın kötü kekelemesine rağmen onu dinlediler.
İşte ben, kekemeliğim ve korkuma dayalı kendi inançlarımı sınırlayarak bir yaşam yaşayan ben..
Bu noktadan sonra, bu korkunun hayatımda yapmam gerekeni yapmamama sebep olmasına asla izin vermeyeceğime karar verdim.
İnsanlar bana hep soruyor: tıbbi bilimden topluluk önünde konuşma,eğitim ve koçluğa nasıl geçtin diye? Toastmasters a katıldım ve sesimi orada buldum.
İnsanlar korku ve acılarının ,kaçınmalarından büyük olduğu zaman ilk adımı atarlar.
Ne zaman, neyi başarmak istediğin veya neyi başaramazsın duygusu onu yapmama korkusundan daha çok acıtır.
Eğer hitap etmeniz gerektiğini biliyorsanız ve bu korku sizi geride tutuyorsa, işte o zaman insanlara cesur olmalarını ve ulaşılabilir bir ilk hedef belirlemelerini istiyorum.
Benim ilk adımım, telefonla konuşurkenki korkumla baş etmek için yaptığım şey, telefon kulubesine gidip evde kimse yokken evi aramaktı.
İnsanları cesaretlendirmeyi seviyorum. Asla kendimizi kısıtlayan inançlarımızın hayallerimizin peşinden koşmamamızın sebebi olmasına izin vermeyin.
“Bilgi ve fikir sahibi olup, konuşma korkusu yüzünden onu paylaşamamaktan daha zor bir şey yoktur.”
Peter bireylerin ve kurumların içindeki potansiyeli , cesaretlendirici, güven sağlayan ve anlamlı sohbetlerle açığa çıkarmayı amaçlıyor.
O insanların bir sohbet ortamında dünyasını nasıl değiştirebileceğini gösteriyor.
https://www.facebook.com/storiesoutloud/...552967929/
İyi izlemeler!
(Kekemeliğini yendi demek kekelemiyor anlamında değildir. Konuşmasına dikkat ederseniz hafif takılmaları belli oluyor)
Petra
videoda gördüğünüz adam kekemeliğini nasıl yendiğini anlatıyor.
Sözler İngilizce olduğundan size Türkçe çevirisini burada yazılı olarak sunuyoruz (Emre Kıyak'a teşekkürler)
(Aranızda film kesiminden anlayan varsa belki Türkçe sözleri İngilizce sözlerin üzerine monte edebilir?)
Çeviri: (by Emre Kıyak)
10 yıl boyunca tercihen sustum, çünkü gerçekten kötü bir kekemeliğim vardı. Bu demek oluyor ki; konuşmaktan kaçındım, saklandım ve konuşmamayı garantiye almak için her türlü numarayı yaptım. İnsanlar benim zeki olmadığımı ve dilsiz olduğumu düşündüler ve okuldaki adım “Dilsiz Peter” idi.
Kekemeliğimin çok kötü olmasıyla bazen 1 kelimeyi çıkarmak 1 dk veya daha fazla zaman alıyordu.
Liseye kayıt olurken, okuldaki görevli hüsrana uğradı ve kağıt parçası- kalemi uzatıp, formu kendin doldur dedi. Bu durum, benim şunu farkına varmamı sağladı: Yazarak adama her türlü bilgiyi verebildim, bu uzun sürmedi ve üzerimde bir baskı olmadı, ayrıca onun için de daha kolaydı. İşte bu, tercihen susmaya başladığım zamandı.
Başından beri insanlar bana yapamazsın dedi. Yeteri kadar iyi değilsin dedi. Hatta üniversite yılları boyunca bazı öğretmenlerim “Peter işini nasıl yapacaksın, konuşmuyorsun?” diye bana sordular. Tıbbi bilim adamı olarak çalışırken bile, işyerinde bana iki kurala uymamı söylediler. Birincisi: telefonlara cevap verme. İkincisi: hastanede kimseyle konuşma!
Ve Peter konuşmadı, düğününde bile.
Babam doğru düzgün bir adamdı ve herşeyi düzgün bir şekilde yapmak isterdi. Ve bana dedi ki: düğününde konuşma yapmalısın. Bende bu durumda dedim ki: Bak baba, düğünü iptal edeceğiz.
Şansa bakın ki, Papaz soğukkanlıydı ve dedi ki; “Bak Peter yapacağımız şey: ben sana “Peter Violet’i eşin olarak kabul ediyormusun diye soracağım” ve sen sadece “evet” diyeceksin, eğer diyemezsen de sadece kafa sallayacaksın.”
Şimdi geriye bakarak diyorum ki; evlilik sözünü söyleyecek cesaretimin olmaması, bir bahaneydi bunu farkediyorum.. Ama işte o zaman bunu anlamalısınız ki bu varlığını sürdüren bir şey idi. Yaşam veya Ölüm idi.
Ve burada görmediğiniz şeyler var. “Suyun altındakiler, buzdağının görünmeyen kısmı”. Bunlar korku, kaygı, aşağılama duygusu, utanma, mahcubiyet, kaçınma.
Konuşma terapimi aldığımda, konuşma kas ve teknikleriyle uğraştım, bu bahsettiğim korkuyla uğraşmadım ve kendimi sevmeyi , kendimi kekeme olarak kabul etmeyi öğrenmemiştim.
Hayatımızda sağa mı sola mı gideceğimizden emin olmadığımız bir dönüm noktasına gelebiliriz. Hayatta bardağı taşıran noktalar vardır. Bu noktalardan biri babamın cenazesindeydi. Babamın anma konuşmasını ben yapmaya karar verdim ve bu hayatımda ilk defa ayakta ve bir grup insana konuşma yaptığım andı.41 yaşındaydım. Babamın anma konuşmasını yaparken, orada 2 adam gördüm. Babam çok güzel bir hayat yaşadı ve halk içinde takdir edilen bir liderdi. Ve İnsanlar babamın kötü kekelemesine rağmen onu dinlediler.
İşte ben, kekemeliğim ve korkuma dayalı kendi inançlarımı sınırlayarak bir yaşam yaşayan ben..
Bu noktadan sonra, bu korkunun hayatımda yapmam gerekeni yapmamama sebep olmasına asla izin vermeyeceğime karar verdim.
İnsanlar bana hep soruyor: tıbbi bilimden topluluk önünde konuşma,eğitim ve koçluğa nasıl geçtin diye? Toastmasters a katıldım ve sesimi orada buldum.
İnsanlar korku ve acılarının ,kaçınmalarından büyük olduğu zaman ilk adımı atarlar.
Ne zaman, neyi başarmak istediğin veya neyi başaramazsın duygusu onu yapmama korkusundan daha çok acıtır.
Eğer hitap etmeniz gerektiğini biliyorsanız ve bu korku sizi geride tutuyorsa, işte o zaman insanlara cesur olmalarını ve ulaşılabilir bir ilk hedef belirlemelerini istiyorum.
Benim ilk adımım, telefonla konuşurkenki korkumla baş etmek için yaptığım şey, telefon kulubesine gidip evde kimse yokken evi aramaktı.
İnsanları cesaretlendirmeyi seviyorum. Asla kendimizi kısıtlayan inançlarımızın hayallerimizin peşinden koşmamamızın sebebi olmasına izin vermeyin.
“Bilgi ve fikir sahibi olup, konuşma korkusu yüzünden onu paylaşamamaktan daha zor bir şey yoktur.”
Peter bireylerin ve kurumların içindeki potansiyeli , cesaretlendirici, güven sağlayan ve anlamlı sohbetlerle açığa çıkarmayı amaçlıyor.
O insanların bir sohbet ortamında dünyasını nasıl değiştirebileceğini gösteriyor.
https://www.facebook.com/storiesoutloud/...552967929/
İyi izlemeler!
(Kekemeliğini yendi demek kekelemiyor anlamında değildir. Konuşmasına dikkat ederseniz hafif takılmaları belli oluyor)
Petra