Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Beyin çalışmalarına cevap
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Sesi çıkaran nefestir
Nefesi boşveren düzgün ve sürekli harf çıkaramaz.
Hava tıkanması yaşar.Diyafram ile ses telleri arasında çok hassas bir hava
akımı dengesi var.
korkan çocuklarda bu denge bozuldugü için ses çıkaramıyorlar.
(19/04/2018, 13:03)tunnel79 demiş ki: [ -> ]Terapi sonrası geri dönme nefesi bozuk olanlar ve kalanlar içindir.

Bizim ilk yaptığımız şey nefesi düzeltmek.

O yüzden metoda bağlı kaldığı sürece geri dönüş yok.

Ben de zaten o şarta bağlı yardım ediyorum.Düzenli geri dönüş
yapmayanlar zorluk çekiyorlar, yapanlar sefalarını sürüyorlar.

Yukarıda yazdığın her bir kelimeyle kekemeliğin doğasını hiçbir şekilde anlamadığının kanıtıdır.

Terapi sonrası geri dönme kekemeliğin kalıcı bir sorun olmasından kaynaklıdır.
Şu veya bu yöntemi uygularsan geri dönüş yok diyen biri terapist değil, şarlatandır. Kendini haklı çıkarmak içindir, kekemeyi de ciddiye almadığını gösterir.

Metoda bağlı kaldığı sürece geri dönüş yok diye bir şey de yok. Bazıları öğrendikleri metodu gereğinden bile fazla uygular ve yine de geri dönüş yaşarlar. O zaman da mı 'metoda bağlı kalmadın' diyeceksin? Hayır, kekemeliğin doğası gereği bu normaldır!

O şarta bağlı yardım ediyorum demen senin zerre kadar empati yapmadığını gösterir. Kekemeliği yenmek bir disiplin meselesi değildir. Çok disiplinli çalışıp kekemeliklerini kontrol altına alamayan insanlar tanıyorum.
O insanlara karşı saygım var, ağır bir yük taşıyorlar ve hiçbir insanın (hele terapist gibi görünmeye çalışan birinin!) onları azarlamaya veya eleştirmeye hakkı yoktur.

Yetişkin bir insan öncelikle ne gibi yardımları alacağı konusunda özgürdür. Hangi yardımın kendisine faydalı hangisinin daha çok tehlikeli olduğu konusunda özgürce karar verebilir. 

Yardımı bir ŞARTa bağlaman bile seni deşifre ediyor. 
Seni takip eden yetişkinlere bir diyeceğim yok ama çocuklar bizim sorumlu yetişkinler olarak koruma altına almamız gereken yavrularımızdır. 
Senin bu yaklaşımınla çocuklara ve onların anne-babalarına yol göstermen beni korkutuyor!
(19/04/2018, 15:54)tamer99 demiş ki: [ -> ]nefes susma duyarsızlaşma çalışmalrı vb gibi bunlar boş inanmayin anlık rahatlama oluyor gerisi boş

Tamer,
sen birbiriyle hiç alakası olmayan şeyleri karıştırıyorsun.
Nefes, susma, duyarsızlaşmayı aynı seviyede tutuyorsun halbuki alakası yok.

Ne demek istiyorsun, sana göre neyi yapmak gerekir? Anlamadım...
(19/04/2018, 22:04)tunnel79 demiş ki: [ -> ]Sesi çıkaran nefestir
Nefesi boşveren düzgün ve sürekli harf çıkaramaz.
Hava tıkanması yaşar.Diyafram ile ses telleri arasında çok hassas bir hava
akımı dengesi var.
korkan çocuklarda bu denge bozuldugü için ses çıkaramıyorlar.

Sesi çıkaran nefestir iddiasını nereden çıkardın?
Aha şurası doğrudur: nefes olmadan ses çıkarılamaz. Ama bunun dışında daha onlarca öge buna bağlıdır.


Normal konuşanlar nefesi hiç düşünmez ama sürekli harf çıkarabilir.
Bazı kekemelerde nefes düzensizliği olabilir ama çoğunda yok!

Herkes nefes alıp sonra konuşur, çok az kekeme bu bağlamda yaşadığı sorunlardan dolayı nefes alırken konuşmaya yeltenir (yapanlar var kemdim de şahit oldum). Onlara bunun yanlış olduğunu öğretmek faydalı olabilir ama normal durumlarda kekemeler de normal konuşanlar gibi nefesi doğru kullanır. 

Tabii bazen takılmadan önce (takılmamak için) hızlı nefes aldıkları oluyor, meseleyi bilmeyenler o insanların nefes darlığı yaşadığını düşünebilirler ama her kekeme bu tür durumları bildiği için bunun takılmaları önlemek için olduğunu bilir.

Düzensiz bir nefes her halükarda kekemeliğin sonucunda oluşur, asıl nedeni değildir.
Onun için de nefes kontrolü kekemeliği ancak bir yere kadar dizginleyebilir, kaynağını ortadan kaldırmadığı için kekemelik her an tekrar nüksedebilir.

Bu nedenle mesela nefesi güçlü bir 'silah' olarak kullanan McGuire katılımcıları hiç bir zaman 'eski kekeme' olduklarını iddia etmezler ama muhatap oldukları insanlar onların kekeme olduklarını fark bile edemeyebilir. Kekemeden kekemeye uygulanan bir program olduğu için kimse yanlış vaatlerde bulunmaz. Kekemeliğin tam doğasına uygun bir çözüm yolu uygularlar.
Sevgili Petra

İnsanlara bilmeden yardım ediyorum.Bu bir mucize...

Benden yardım alan herkes memnun.6 yaşındaki çocuklar bile benim metodumu uygulayabiliyor.

Benim metodum bilimsel verilere dayanıyor.O yüzden başarı ara kademelere bağlı.Şartları koyan ben değilim, bünye.

Metoda bağlı kalmak demek normal insanın konuştuğu doğal mekanizma ile konuşmak demek.

Grubumdaki herkes senin yanlış dediğın şeylerle iyileşmeye başladı ve yıllardır yaptıkları terapileri boşuna yapmışız diyorlar.

Hakan Kaplan a da geri dönüş var mı diye sormuşsun.Nefesi düzgün olanda geri dönüş olmaz.
Alman tanıdığın kekeme varsa benimle temasa geçsin.Tüm tezlerini çürütmeye hazırım.
(21/04/2018, 16:14)tunnel79 demiş ki: [ -> ]Grubumdaki herkes senin yanlış dediğın şeylerle iyileşmeye başladı ve yıllardır yaptıkları terapileri boşuna yapmışız diyorlar.

Hakan Kaplan a da geri dönüş var mı diye sormuşsun.Nefesi düzgün olanda geri dönüş olmaz.
Alman tanıdığın kekeme varsa benimle temasa geçsin.Tüm tezlerini çürütmeye hazırım.

Hani grubundakiler? Kaç kişidir? 

Cevap vermeden önce şu yazıyı okumanı tavsiye ederim. http://forum.bvss.de/viewtopic.php?f=12&t=4479
Avrupa'da onyıllarca insanlara kısa süreli başarılar kazandırıp daha sonra hüsranla sonuçlanan terapi yöntemleri odaktadır. Burada sıkça tartışılan Del Ferro ve Greifenhofer enstitüleridir.

Ben sana metodunu gösterme demiyorum. Yetişkin insanlara da denemeyin demiyorum.
Ama çocuklardan elini çekmeni tavsiye ederim, çocuklar kobay değil ki vasıfsız birisinden yardım alsınlar!

Metodunun bilimsel olduğunu her dakikada vurguluyorsun. Şimdi ben sana bazı sorular soracağım.
Bakalım cevap verebilecek misin?

1 - Kaç 'iyileşmiş' danışanının üçüncü bir şahıs tarafından değerlendirilmesi yapılmıştır? (Terapi öncesi sonrası)
2 - Yapılan testler hangi zaman aralıklarıyla yinelenmiştir (bir yıl - beş yıl - on yıl)
3 - Madem nefesin hızlı olduğu varsayımını ortaya atıyorsun: Kaç kekemede - normal konuşanda hangi ölçüm yöntemleriyle nefeslerini kontrol edip karşılaştırmışsın? (Terapi öncesi - sonrası)

Eğer bu sorulara 'hiç yapmadım / yaptırmadım' (senin yapman zaten taraflı olur, tarafsız birinin yapması lazım) diyorsan o zaman neresi bilimseldir?

Senin konuşma ve seslendirme / nefes verme ile ilgili iddiaların tamamen senin kişisel düşüncelerini yansıtıyor ve bilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Varsa da göster!

Hakana gelince... Ben Hakan'la tanıştım, tanıştığıma da çok memnun oldum. Hakan'ın kekemeliğine karşı çok olumlu bir yaklaşımı vardır. Var olduğunu inkar etmez, şu anki halinden memnun, ara sıra kekelediğini söylüyor ama bunu doğal görüyor. Bu yaklaşımı çok beğendim ve onun için başarılarının devamının geleceğinden eminim.

Yaklaşım bakımından seninle Hakan arasında dağlar kadar fark var.
Sen kekemeliği bir gerçek olarak kabul etmiyor, canavarlaştırıyorsun. 
Kekelemeyi bir kusur olarak görüyor, 'kurtulmak' veya 'iyileşmek'ten bahsediyorsun.

Bunlar insan psikolojisi üzerinde çok ağır yükler oluşturuyor.
Bu yaklaşımla hangi yöntem olursa olsun er geç çökmek zorundadır. Ya da devamlı tetikte akıcı olursun, hiçbir zaman özgür olamazsın.

Alman kekemeleri konuya hakimdir, kime güvenip kime güvenmeyeceğini bilir.

Ben tartışmayı burada keser, 2 yıl sonra tekrar yazışmak isterim. Çünkü kalıcı bir başarı en az iki yıl kesintisiz devam etmeli ki kalıcı diyebilelim.
Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9