Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Beyin çalışmalarına cevap
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
(24/04/2018, 00:11)tamer99 demiş ki: [ -> ]petra hanım kekemelik ya geçer ya geçmez arada sıra takıla bilirsin bu binde bir olur normal insalardada oluyor ama siz diyorsunuzki kekemelik tamamen geçmez çok yanlış canten kaya kekemelik yenmiş youtube beraber canlı konuşma yapmısınız ben birçok kez görüştüm nefes yapmadım diyor kitap okumadım sadece bilinç altım ben bunu yenecem dedim ve yendim diyor 4 .4 konuşuyor maşşallah bir zat tanıdıgım kekeme arkadaşlarda var yüz yüz konuştuk hiç bir teknik kulanmamışlar biri sesli kitap okuyarak yenmiş sadece kitap

Tamer, 
sen muhtemelen daha çok gençsin ve kolay kandırılabilenlerdensin.


İnan ki ben veya Ercan sana cevap verirsek tüm cevaplarımızın eli ayağı vardır.
Ben daha önce kekemeliği yenmekten kastın nedir diye sordum.
Kekemeliği yenenler çok, ben de yenmişim (Başbakanımız Merkel'in konuşmasını TV'de canlı yayında tercüme eden biri kekemeliği yenmemiş ise ya nedir?) Canten Kaya da yenmiş ama ben de, Canten bey de arasıra takıldığımızı (özellikle önemsiz ortamlarda) herkesin önünde kabul ediyoruz.

Ve hayır, normal konuşan insanlar takılırsa ayrı, kekemeler takılırsa ayrı. Belki dışarıdan bakan biri bunu aynı olarak algılayabilir çünkü her ikisinin de konuşmasında aksaklıklar ve icabında tekrarlamalar var ama
  • normal biri takılırsa ne diyeceğini bilmediğinden ve şaşırdığından takılır
  • kekeme biri ne diyeceğini çok iyi biliyor ama istediği anda istediği şekilde söyleyemiyor.
Arada dağlar kadar fark vardır. Ayrıca bak http://kekemelikforum.com/konu-her-insan...midir.html

Bir de yazdığım yazıları herhalde tam ve doğru okumuyorsun. Ben hiçbir zaman kekemelik yetişkinlerde kesin geçmez demedim, bazı istisnalar hariç dedim.
Fakat bu istisnalar kaideyi bozmaz.
Ayrıca kendine 'eski kekemeyim' diyen çoğu kişide kekemeliğin kalıntılarına rastlayabilirsin, en azından başka bir kekeme rahatlıkla bunu fark eder. Ama bu da yine kekemelik tanımlamasına bağlıdır. Çünkü sadece takılmayı kekemelik olarak algılarsan hakllı olabilirsin. Ama fazlasıyla 'şey şey' demek veya 'e - e - e' deyip geçiştirmek de kekemeliktir, sadece semptomu gizlemiş oluyorlar.

Uluslararası kekemelik platformlarında genel bakış şudur: Kekemeliğin kesin çözümü - maalesef - yoktur. Kesin çözüm bende var diyenler şarlatan ve umut taciridir.

Sen iyi ve doğru eğitilmiş bir terapiste gidersen, sana diyecek ki: kekemelik ergenlikten sonra devam ederse muhtemelen ömür boyu devam edecektir. Ancak onu çok iyi kontrol altına almak mümkün olabilir.

Ne derece mümkün olduğu da kekemeliğin şiddetine ve bazı kişisel durumlara bağlıdır.
Ben bunu yazarken sadece dar bir dünya bakışıyla yazmıyorum, Almanya Kekemelik ve Özyardım Federasyonu üyesi ve forum moderatörüyüm, her yıl tüm Alman kekemelik araştırmacı ve terapistlerinin katıldığı kongreye katılıyor, tüm sunumları dinliyorum.

Kekemeliğin kısa süreli ve mucizevi çözümleri vardır ama genel araştırmalara göre %70-80 civarında yine kısa zaman içerisinde geri dönüşler yaşarlar hatta önceki durumdan daha kötü bir duruma gelirler.
Hatta bu insanlar verilen ödevleri fazlasıyla bile yapsalar, geri dönüşleri engelleyemezler. Yani herşey kişisel azime bağlı gibi sözler yanıltıcıdır.

Geçenlerde bizim gruba Almanya'nın en etkili terapi merkezinden (Bonn terapisinden) Terapist Kirsten Richardt gelmişti. O da dedi ki biz tüm danışanlarımızı uyarıyoruz: 'Şu an kazanmış olduğun akıcılık muhtemelen bu şekilde kalmayacaktır, kekemelik inatçıdır, er geç nükseder ve buna hazırlıklı olmalısın.' Ve dedi ki tüm danışanlar 'bende geri dönüş olmayacak' umuduyla ayrılıyormuş ve ilk nüksetmede 'ben o ender görülen istisnalardan biri olacağımı ummuştum' diyormuş.

Yani kekemeliği beynin gelişimiyle birlikte genç yaşta atlatanlar var, hatta çocuklarda beşte dördü düzeliyor. Yetişkinlerde de tek tük düzelenler var ama al kitabı oku, kekemelik geçer diye bir şey söz konusu değildir.
Yaşlı insanlar bazen yaş ilerledikçe kekemelik de azaldı diyorlar. Buna rağmen grubumuzda yetmişin üzerinde olup hala çatır çatır kekeleyen insanlar vardır. Ama kendileriyle barışıklar çünkü ömür boyu mücadele vermekten usanmışlar. Kendileri de 'ben eskiden kekemelik geçsin diye kahroluyordum. Şimdi kekeleyerek de hayatın tadını çıkarmayı ve mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürmeyi öğrendim' diyorlar.

Kekemeliği yenmede en önemli adım özgüven kazanmak ve sosyalleşmektir.
İşin başında doğru yönlendirilmek ve gerçekçi hedefler belirlemek gerekir.

Belki ileride her yerde ve her zaman istediğin gibi akıcı konuşamayabilirsin. Ama kekemeliği kontrol ederek iyi bir iletişimci olabilirsin. (Onur Güney örneğinde olduğu gibi).

Unutma ki eldeki serçe damdaki güvercinden daha iyidir (Alman atasözü).
2 hafta benimle dirsek temasında olan üyem bugün okulda sunum.yaptı.
Korku falan kalmadı dedi.Bu sonucu rüyasında bile görse inanmazmış.
Bu arkadaşla kekeletmeden 4 seans duyarsızlaştırma çalıştım.O sayede sahneye korkusuz çıktı.

Bunca olumlu örnek varken çözüm yok demenin amacı ne olabilir acaba?

Çaresi var.Yeter ki isteyin ve doğru yöntemle çalışın.

(düzenlendi)
Anıl senin bu ifadelerin ileride geri dönüş yaşayıp hüsrana uğrayacak arkadaşlar açısından son derece tehlikeli ve sorumsuz.

Senin yöntemlerin yıllardır biliniyor ve nerede hangi dilde bir yorum okuduysam “bir süre çok iyiydim sonra kekemelik geri döndü” şeklindeydi.

Sen kendi kendine devam et belki sen başarırsın ama bunca insanı arkandan sürükleme. Unutma ki bu konuda hiçbir vasfın yoktur.
Bak taa şimdiden şöyle yapmayan yok böyle yapmayan başarısız olur diyorsun. Bu bireylerin başarısızlığı değildir, kekemeliğin doğasıdır.

Ben bu durumu bildiğim için 15-20 yıldır bu işin içinde olduğum için hiçbir şekilde şaşırmam ama sen bilim adamları bilmiyor diyorsun. Öyle değil, biz sadece gerçekçi ve sorumlu davranıyoruz.
Benim grubumdaki arkadaşlar konuşma mekanizmasını anladılar.
Ne zaman ve nasıl kekelemeden konuşulabileceğini kendilerine anlatıyorum.
O şartları sağlayan herkes başarılı oluyor.
Bu örnekleri görenler biz de çalışıp başarıcaz diyorlar.
Yapamayanlar, gerekli şartları sağlamadıkları için olmadığını biliyorlar ve üzülmüyorlar.
Müsait şartlarda daha iyi çalışıcam diyorlar.Ben de her zaman yanlarındayım.

20 yıl bu işin içindesin, nefes yavaşlığı ve tıkanmış hava teorisini benden duydun.Ne olduğunu da anlamadın.
Bu durumda şu ana kadar bahsettiğin tüm bilim adamlarının ortaya koymadığı bir teori ve çözüm ortaya koyuyorum.
Bu tüm bilim adamlarını geride bıraktığımı gösterir Wink Helal olsun bana Smile
Nobel çok yakında Smile)))
(forum adminlerine saygısızlıktan dolayı silindi)
Tamer, bu forumu Türkiye’deki bilgi açığını az da olsa kapatmak, size uluslarası bilgileri aktarmak amaçlı senin gibileri için kurdurdum.

Bizim bilgilendirmelerimize ihtiyacın yoksa bizi fazla yorma.
Biz (benle Ercan, Onur vs.) bu işi gönüllü ve iyi niyetli yapıyoruz, gerçek neyse odur.

Bize güvenmiyorsan Kekemeler için öneriler kitabını oku, umarım bizi o zaman daha iyi anlarsın.
Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8 9