Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Kekemelik ve nörotransmitterler
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2
Burada anladığım tek şey yüksek dopaminin kekemeliğe etkisi.

Beyin konuşma gibi fonksiyonları yerine getirmek için organize olan sinir hücrelerinden (nöronlardan) oluşur. Aynı zamanda nörotransmiter adı verilen  mesaji elektiriksel formlar şeklinde bir nörondan diğerine ileten kimyasallar da  bulunmaktadır.
Birey kekemelediğinde  beyinde ne olduğunu ve çeşitli tedavilerin kekemeliği azaltmada nasıl etkili olduğunu anlamak için ilk olarak nöronların ve nörotransmitterlerin işlevini anlamak gerekir.
[Resim: Screenshot_20180814-005337.jpg]


Nöronlar bir vücut hücresi, axon ve çok sayıda dendrit kollarından olusur. Mesajlar nöronun dendritlerinden  biri tarafından yakalanan elektirisel bir uyarım olarak başlar ve  bu nöronal yapılardan geçerek beyne iletilir. Daha sonra uyarılar vücut hücresinden geçerek axona ulaşır. Axonun sonuna ulaştığında, elektriksel uyarım nörotransmitter formunda kimyasal bir uyarana dönüşür.Bu nörotransmitterler akson tarafından salıverilen mesajı bir nörondan diğerine iletir. Mesaj komşu nöronların dentriti tarafından yakalandığı zaman yeniden elektriksel uyarıma döner ve süreç yeniden başlar. Nöronlar birbirleri ile temas etmedikleri için nörotransmitter bir nörondan diğerine sinaps adı verilen dar bir  boşluktan geçerek  ulaşır.
Nörotransmitterler presinaptik nörondan sinapse geçerken; kimyasal olarak belirli bölgelere(reseptörler) bağlanabilmeleri için  spesifik olarak şekillendirilmiştir. Nörotransmitterler  farklı reseptörlere uyabilir ancak reseptör alanları sadece bazı spesifik nörotransmitterleri kabul eder. Bir nöronun reseptör alanına  bağlandıktan sonra, nörotransmitterin kimyasal mesajı bir diğer nörona doğru ilerleyen ya da olduğu yerde kalan bir  elektriksel uyarıma dönüşebilir
Son yapılan araştırmalara göre; beyindeki motor nöron bölümündeki aşırı dopaminerjik aktivitenin kekemeliğe neden olduğu bilinmektedir. Yukarıdaki resimde alt diyagram, nöronal sinapsin detaylarını göstermektedir. Nörotransmitter, dopamin, diyagramın solundaki presinaptik nöronun dendtritinden çıkar ve resmin ortasında postsinaptik nöronun (kuyruk olarak gösterilmiştir) dendtritine bağlanır. Dopamin uyarıcı  bir nörotransmitterdır. Sağ tarafta kısıtlayıcı bir nörotransmitter olan GABA’nın salınımını yapan diğer bir dendrit olduğu görülmektedir. Kısaca açıklamak gerekirse GABA postsinaptik bir nörona bağlandığı zaman dopamin aktivitesini bloke eder ve böylelikle uyarma eylemini gerçekleştirir. Kekemeliğin aşırı dopaminerjik aktivite nedeniyle ortaya çıktığı düşünüldüğünde uygulanması gereken yöntemler  direkt olarak dopaminerjik aktiviteyi bloke etmek  ya da  GABAerjik aktiviteyi artırmaktır.

Dopamin bir  nöron reseptörüne bağlanan ve bağlandığı nöron vasıtasıyla aktive olan bir agonisttir. Dopamine ek olarak beyinde agonist olarak çalışan diğer nörotransmitterler de bulunmaktadır. Aynı zamanda beyine harici olarak verilen ilaçlar da agonist olarak görev yapabilir. Diğer taraftan GABA agonist aktivitesini  bloke eden bir antagonisttir. Agonistlere benzer biçimde; antagonist olarak görev yapan nörotransmitterler de vardır.

Kaynak:Uzm.Dkt.Ezgi AYAZ

Kekemelik terapileri öncesi ve sonrası ve her kekemelik tekniği için araştırma yapılırsa daha iyi sonuç çıkar
Evet,keşke olsa.
Almanya'da en azından Van Riper ile ilgili böyle bir araştırma yapılmıştır, maalesef sonuçları hala öğrenmiş değilim.

Ama sadece terapi yapanlar değil, aynı zamanda terapi almayan kişilerin de karşılaştırma amaçlı beyin fonksiyonları aynı süre zarfında taranmıştı. Sonuçları bir yerde bulursam sizinle paylaşırım.
Ezgi Hanım merhaba,  GABAerjik aktiviteyi artırmaktan bahsettiniz  Bunun  için bu ilacı kullansak işe yarar mı ?
[Resim: 0087b_v4.png?itok=nl6x0rDx]
Palmerias bunu yazan ben değilim.Kendisiyle iletişime geçip sorabilirsiniz.Ben de araştırayım.
İçinde vitamin b6'da var.Magnezyum da önemlidir.Daha önce bir yazıda b1-b6-magnezyumdan bahsedilmişti.

GABA hakkında kısa bir bilgi.


GABA (gamma-aminobutirik asit)

Doğrudan kişiliği ve stres yönetme yeteneğini etkiler. Beyinde bir inhibitör (nörotransmitter) olarak da kullanılabilmektedir. Eğer uykuya dalmak veya uykuda kalmak için aşırı bir mücadele varsa, GABA kişinin gevşemesine yardımcı olarak bu duruma karşı bir katkı sağlamaktadır. GABA kişinin kaliteli bir uykuya kavuşmasına yardımcı olur. Ayrıca hipofiz bezini uyararak büyüme hormonu salınımı gerçekleştirir.

Gaba nın diğer faydaları şunlardır:

Rahatlamanıza yardımcı olarak daha iyi bir uykuya sağlar
Daha zinde olmanızı sağlar
Büyüme hormonu seviyelerini artırır
Hafıza fonksiyonu artırır
Kas gelişimini hızlandırır
Stresi azaltır
Anksiyeteyi azaltır.
GABA eksikliği belirtileri

Anksiyete, sinirlilik, stres ve sıkıntı GABA eksikliğine işaret etmektedir. Ayrıca

Kaygı
Azalmış cinsel dürtü
Baş ağrısı
Kalp hastalıkları
Hipertansiyon
Sinirlilik
Çarpıntı
Nöbetler
Hangi gıdalarda GABA bulunur

GABA kapsül, toz formlarda ek olarak temin edilebilir, fakat aynı zamanda kompleks karbonhidratları yeme yoluyla elde edilebilir.
Bunun dışında Gaba şu gıdalarda da bulunmaktadır.

Muz
Badem
Sığır Karaciğer
Brokoli
Kahverengi pirinç
Kalkana benzer yassı balık
Mercimek
Portakal ve diğer turunçgiller
Pirinç kepeği
Ispanak
Ceviz
Tam tahıl yulaf
Tam buğday, tam tahıllar.
GABA Yan Etkileri Nedir?

Bir dizi çalışmada GABA ve yan etkileri hakkında yapılmıştır. Sonuçlar plazma büyüme hormonu düzeylerinde bir artış sağladığını göstermiştir. Ancak olumsuz yan etkileri azdır. Bazı insanlar da yüz ve boyun bölgesinde hafif bir karıncalanma görülmüştür. Ancak bu yan etkiler daha kısa ömürlü ve tehlikeli değildir.

Gündelik Yaşam GABA ve Stres
Stresi yenmede GABA’ nın rolü nedir? GABA vücudun ritmini düzenleyerek beyinde önemli bir rol oynar ve daha iyi bir zihinsel odaklanma ile stres yönetme yeteneği kazandırır. Stres günlük yaşamın bir parçasıdır ve zamanla anksiyeteye yol açabilir. Çok fazla stres bağışıklık sistemini düşürür ve hastalığa yakalanma riskinizi artırabilir. GABA anksiyete ve depresyon için doğal bir yaklaşımdır.
Sayfa: 1 2