Kekemelik Forum

Tam Versiyon: Kekeleyen Kişilerin Temel Gerilimleri
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Kekeleyen Kişilerin Temel Gerilimleri
Schwartz’a göre kekeleyen kişilerin yedi temel gerilimi bulunmaktadır:

 ■ Durumsal Gerilim: Kekeme bireylerin telefonla ya da kürsüde konuşmaktan korkmaları durumudur.
Kekemenin kendisi telefonla birini aradığında, başka birinin kendisini aradığı durumdan çok daha fazla korkması durumsal gerilime örnek olabilir. 
Sözcük ve Ses Gerilimi: Kekeleyen bireyler belirli sözcüklerden ve seslerden korkarlar. Bu tür korku öğrenilmiştir. Bu öğrenme zamanla şekil değiştirebilir. Örneğin; kekeleyen birey bir yıl boyunca “m” ve “p” seslerinden, bir diğer yıl ise “k” ve “b” seslerinden korkabilir. Kekemelerde en sık görülen korku sözcüklere duyulan korkudur. Özellikle, sesli harflerle başlayan sözcüklere yönelik korkular dikkat çekicidir. Başlayamama, uzatma gibi durumlarla karşılaşılmaktadır.
 ■ Otorite Gerilimi: Kekeleyenlerin çoğu otorite gösterenler olarak bilinen kişilerin (müdür, komutan, başkan, öğretmen, hakim, savcı,v.b) önünde konuşmaktan çekinirler. Ancak arkadaşları ile konuşurken böylesi korkular yaşamazlar.
 ■Belirsizliğin Gerilimi: Belirsizliğin doğurduğu gerilim en çok bir dil öğrenme girişiminde bulunan kekeleyen kişilerde görülmektedir. Bazı kekemeler uygun davranışın ne olduğunu kestiremediklerinde konuşmada güçlük çekerler. Örneğin; yeni arkadaş çevresinde, ya da yeni bir işte, bir sözcüğün doğru söylenişinden kuşku duyulduğu durumlarda bu tür bir gerilime girerler. 
■ Fiziksel Gerilim: Kekeleyen kişilerin hasta ya da yorgun olduklarında daha başarısız oldukları gözlenmiştir. 19. yüzyılda Avrupa’da kekemeliğin ana nedenlerinin uykusuzluk olduğu görüşüne dayanan bir sağaltım okulu oluşturulduğu literatüre geçmiştir.
■ Dıştan Gelen Gerilim: Bu tür gerilime “kötü haber” gerilimi de denmektedir. Bunlar; işten atılmak, bir akrabanın kötü bir hastalığa yakalandığının ve değerli bir eşyanın çalındığının öğrenilmesi, sel ya da deprem felaketinin tekrarlanma olasılığından söz edilmesi gibi durumlarda oluşan gerilimdir. Dıştan gelen bu tür gerilimlerin konuşma güçlüğünde önemli bir yeri olduğunu belirten kişilerin sayısı az değildir. 
Hız Gerilimi: Gerilimlerin en önemli olanı hız gerilimidir. Hız gerilimi özellikle çocuklardaki kekemeliğin başlamasında önemli bir rol alır. Çocuklar hızlı düşüncelerini konuşmaya aktarırken çok hızlı konuşarak bu güçlüğü yaşarlar. Hız gerilimi çok küçük çocukların yaşadığı tek gerilim şeklidir denilebilir.

Yetişkinler ise diğer gerilim biçimleri altında olduklarından yavaş konuşma anında bile konuşmada bir akıcılık oluşturamazlar. Hız gerilimi, kekeleyen çocuğun kaçıp kurtulmak istediği tutukluğa katkıda bulunan bir gerilim olarak kabul edilebilir.

Kekeleme Davranışları  

  Starkweather’a göre kekemeliğin tipik belirtisi olan tekrarlamalar, önce sadece hece tekrarları biçiminde görülmektedir. Kişi bir hecede takılır ve sonraki heceyi söyleyinceye kadar en az iki defa tekrarlar (si-si-si-sinema gibi) Kekemelik yerleştikçe, hece ve kelime tekrarları sıklaşır, sayısı artar. Zamanla tekrarlamalar kelime ve cümlelerde de görülmeye başlar, ancak tekrarlamalara çoğunlukla hecelerde rastlanmaktadır.
Adams ise tekrarlamalarla birlikte, kişinin sesinde bazı değişiklikler izlendiğini; sesin yükseldiği ve gerginlikle birlikte tizleştiğini söylemektedir.
Temel belirtilerin bir diğeri ise, hem sesli hem de sessiz harflerde görülebilen uzatmalardır. Uzatma sırasında kişi bir sonraki sesi söyleyemediği için aynı seste takılarak sürekli o sesi çıkarmaktadır. Önceleri fark edilir düzeyde olmayan uzatmalar artan gerginlikle birlikte konuşmayı kesintiye uğratmaya başlar.Blok, kekemeliğin daha sonra ortaya çıkan bir özelliğidir ve blok durumunda ses akışının yanı sıra hava akışı da kesintiye uğramaktadır.Blok, genellikle sözcüğün ilk hecesinde ortaya çıkmakta ve giderek daha uzun sürmektedir. Kişide blokla beraber özellikle dil ve dudaklarda titremeler görülebilir. Bu durumda, hava akışı kapanır ve kaslar gerginleşir.
Kişiden kişiye değişiklik gösteren bu belirtiler, konuşmaya yardımcı olması için yapılan hareketler olarak başlayıp alışkanlık haline gelerek, zamanla etkilerini kaybedip konuşmanın bir bileşeni olurlar.Çoğu kekemenin temel belirtilerine, bazı yüz ve beden hareketleri eşlik etmektedir. Bu hareketler arasında baş sallama, el kol hareketleri, sallanma, göz kırpma, dil çıkarma, yumruk sıkma, nefes tutma, içine hava çekme veya aniden nefesi bırakma yaygın olanlarıdır. Bu tür hareketler, sözcüğü söylemeye başlama veya bloğu sonlandırma çabalarıdır.


Kaçınma Davranışı ve asalak seslerin kullanımı

Kekemeliğin özelliklerinden diğeri kaçınma davranışıdır. Bu durum, kekeme kişinin kekemeliği kabul etmemesini, bunun hoş olmayan sonuçlarından kaçınmasını göstermektedir. Kaçınma davranışı, belirli harf ses ve kelimelerde kekemeliğin ortaya çıkacağına yönelik korkunun oluştuğu durumlarda görülmektedir.
Ayrıca, kekemeler kekelemeden kaçınmak veya söylemek istedikleri sözcüğü söyleyebileceklerini hissedinceye kadar zaman kazanmak için konuşma arasında, “eeee”, "ııh", "ah", "yani", "şey" gibi bazı konu dışı sözcükleri ekleyebilirler. Bunlarda kekemeliğin temel davranışlarından kaçma ve kaçınma atılımlarının birer sonucudur.    Ayrıca kekeleyen kişilerin çoğunun, konuşma korkusu nedeniyle sosyal ortamlardan kaçındıkları, konuşma gerektirmeyen meslekleri seçtikleri, telefon çaldığında cevaplamaktan çekindikleri gözlenmektedir.
Bazı sesler veya kelimeler asalak olarak kelimelerin arasına takılır ve konuşmayı tahammül edilmez hale getirir.Kekemeler asalak kelimeleri çok kullanırlar.Bu asalak sesleri kullanmanın amacı kekemeye zaman kazandırması ve çıkaramadığı bazı kelimelerin önlerine getirerek o kelimeleri daha kolay çıkarmasıdır.Asalak sesler veya kelimeler konuşmacının fikir netliği ve kendine güveni hakkında şüphe uyandırır. Konuşmanın kalitesini baltalar ve dinleyiciyi sıkar. Bu kapsamda “ııı, eee, aaa, şey, yani, mesela, evet…” gibi ses veya kelimeler konuşma arasında sık sık veya gerekmediği halde kullanıldığında dinleyici rahatsız olur.

Örnekler: Asalak ses veya kelimelerle: Bana şey dedi. Bugün yıldönümü olduğu için eee şey yapacaktık. Eeee tören salonunu düzenleyecektik.Evet sevgili dinleyenler.Bugün yine sizlerle birlikteyiz. Evet bugünkü konumuz çalışmanın faydaları hakkında.Yani şunu diyorum. Mesela siz zor durumda kaldınız. Yani mesela başınızdan bir olay geçti.

Kekemelerin Sorun Yaşadıkları Harfler 
A. Sesli harfler (a…e…ı…i…o…ö…u…ü…) Bazı kekemeler sesli harflerle başlayan kelimeleri söylemekte zorlanırlar.

B.      Sessiz harfler Genellikle hız ve dudak kekemeleri sessiz harflerle başlayan kelimeleri söylemekte sıkıntı çekerler. 
•        Dudak ünsüzleri: b  f  m  p  v 
•        Diş ünsüzleri: ç s  d  j  l  n  ş  t  z 
•        Damak ünsüzleri: g  k  y

Alternatif İletişim Biçimleri  
 Kekemelikle baş etme yollarından biri alternatif sözcük kullanımıdır.Her dilde bir çok eş anlamlı sözcük olduğu için, alternatif sözcük üretme, kekeleyen kişilerin sıklıkla kullandığı bir baş etme biçimidir.

Alternatif sözcükler, kekeleyen kişi tarafından zor sözcükleri söylerken kekeleyeceği korku ve beklentisine tepki olarak kullanılırlar. Bazı kekemelerin eş anlamlı veya gereksiz sözcük bulamadıklarında, söylemek istediklerinden vazgeçtikleri ya da başka şeyler söyledikleri bilinmektedir.Konuşurken bir role girmek, yabancı bir aksan kullanmak, kullanılabilecek en az kelimeyle yanıt vermek kekemeliğin yarattığı kaygıyı hafifletmek için geliştirilen alternatif iletişim biçimleri arasında sayılabilir.Bir de kekemelerin bazıları söylemekte zorlandığı harflerin başına başka bir harf getirebilmektedir.Mesela “arkadaş” demekte zorlanan bir kekeme bunu “darkadaş” şeklinde söyleyebilmektedir.

Psikolog Asım Eren'in kitabından alınmıştır.
Kaynakça
AKGÜN, Ö. “Türkçe Konuşan 3-6 Yaş Grubundaki Kekemeliği Olan Ve Olmayan Çocukların Konuşma

Akıcısızlıklarının İncelenmesi” Dil ve Konuşma Terapistliği Anabilim Dalı Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Eylül, 2005 A. AYTUNA, Hasip   MİLLÎ EĞİTİM BASIMEVİ.1.Baskı-İSTANBUL -1960.

BALTAŞ, Zühal, BALTAŞ, Acar, Stres ve Başaçıkma Yolları, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1988.

Bugay, F., “Aile tutumlarının kekemelik problemi olan çocukların psiko-sosyal gelişimine etkisinin incelenmesi”, Hacettepe Üniversitesi Yayınlanmamış Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara, 1990.

CENKSEVEN, F., “Kekeme Ve Kekeme Olmayan Çocukların Anne-Çocuk İlişkisini Reddedici Algılama Düzeylerinin Öz-Kavramlarına Etkisinin Karşılaştırılması” Çukurova Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü,Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,ADANA-2000 

DUMANOĞLU, A. “Kekemelerde Yaygın Kekemelik Tutumlarının Kaygı Ve Depresyon Düzeyleri Açısından İncelenmesi” .Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü . Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2006 

DSM-IV-TR., “Tanı Ölçütleri Basvuru Elkitabı”, Amerikan Psikoloji Birliği Hekimler Yayın Birligi, 2004.

Embiyaoglu, G., “Kekemeliğin psikolojik ve psikanalitik açıdan incelenmesi”, İstanbul Üniversitesi Cerrah Pasa Tıp Fakültesi Psikiyatri Kürsüsü, Doktora Tezi, İstanbul,1976.

Eryavuz, A., “Kekemelik tedavisinde Pasif Hava Akımı Tekniği’nin geçerlilik çalışması”, Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir,1998.

Madanoğlu. G.K, “Kekeme Çocuklar  İçin  Bir Tarama Çalışması Ve Kekemelikle Baş Etme Konusunda Hazırlanmış Bir Programın Değerlendirilmesi”, Marmara Üniversitesi,Eğitim Bilimleri Enstitüsü,Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi , İstanbul, 2005 
ŞENBAY, Nüzhet, “Alıştırmalı Diksiyon Sanatı”  Milli Eğitim Yayınları-İstanbul-1991 VURAL, Birol. “Doğru Ve Güzel Konuşma Sanatı” .Hayat Yayınları.6.Baskı.İstanbul-2007 Yıldırım,İbrahim-Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.sayı:6.syf:175-189.1991